Astrolog Hilal Saraç, sosyal medyada yaptığı astroloji yorumları ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’ye hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklandı. Bu tutuklama tartışma yaratırken, Diyanet de dünkü cuma hutbesine astroloji ve falı aldı.
Astrolog Hilal Saraç, sosyal medya platformlarında yaptığı astroloji yorumlarıyla gündeme bomba gibi düştü. Ancak, bu bombanın etkileri sadece sosyal medyayla sınırlı kalmadı. Saraç’ın yaptığı yorumlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yönelik hakaret içeren ifadeler içeriyordu ve bu durum yasal süreci başlattı. Saraç, hakaret suçlamasıyla tutuklanarak gündemdeki yerini aldı.
Bu gelişmenin ardından, Diyanet İşleri Başkanlığı da dikkat çeken bir adım attı. Cuma hutbesinde, astroloji ve fal gibi konulara değinildi. Hutbede, “Gaybın bilgisi yalnızca Allah’a aittir” denilerek, sihir ve büyü gibi konuların büyük bir günahtır ve kul hakkı ihlali olduğu vurgulandı. Cinlerle irtibat kurup gelecekten bilgi aldıklarını iddia edenlerin ise düpedüz yalancı olduğu belirtildi.
Fal ve astroloji yorumlarının gazete, sosyal medya ve TV aracılığıyla duyurulmasının da günah olduğu ifade edilen hutbede, bu tarz uygulamaların haram ve günahtan uzak durulması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, kahve, çay, tuz ve bakla gibi nimetlerle bakılan fal çeşitlerinin de ayette belirtildiği üzere, şeytan işi bir pislik olduğu belirtildi.
Diyanet’in bu konuda net bir tavır alarak, halkı bilinçlendirmeye yönelik çabaları takdirle karşılandı. Hutbede, kartlara, burçlara, el veya yüze bakarak geleceğe ait tahminler yürütmek haram ve günahtır denilerek, bu tür uygulamalardan uzak durulması gerektiği vurgulandı.
Sonuç olarak, astrolog Hilal Saraç’ın tutuklanması ve Diyanet’in astroloji ve fal konusundaki açıklamaları toplumda geniş yankı uyandırdı. Bu konuların toplumda nasıl bir etki yarattığı ve halkın bu konuda nasıl bir tavır sergileyeceği ise merak konusu olarak gündemdeki yerini koruyor. Astroloji ve fal gibi konuların toplumda nasıl değerlendirildiği ve bu tür uygulamaların hangi boyutlarda sorun teşkil ettiği konusunda toplumsal bir farkındalık oluşturulması önem taşıyor.