Arda Güler Bolu Ziyareti ve Anıları

Real Madrid forması giyen milli futbolcu Arda Güler, baba ocağı olan Bolu’nun Mengen ilçesinde babaannesi ve dedesini ziyaret etti. İspanyol devi Real Madrid’de oynayan milli futbolcu Arda Güler, memleketi olan Bolu’ya geldi. Genç yıldız, Bolu’nun Mengen ilçesine bağlı Gökçesu beldesindeki 35 haneli Hayranlar Köyü’nde yaşayan dedesi Mehmet Ali Güler (68) ve babaannesi Adiye Güler’i (63) ziyaret etti. Aile büyükleriyle bir süre vakit geçiren Arda Güler, daha sonra Mengen Belediye Başkanı Vural Turan ile buluştu. Yıldız futbolcuyu belediye binasında ağırlayan Başkan Turan, Arda Güler’e ‘Mengen’ yazılı porselen tabak hediye etti. Arda Güler’in bu sabah kentten ayrıldığı öğrenildi.

Arda Güler’ın Bolu Ziyareti

Arda Güler, Real Madrid forması giyen milli futbolcu olarak tanınan genç bir yetenek. Bolu’nun Mengen ilçesine yaptığı ziyaret, ailesiyle olan bağlarını güçlendirmek ve köklerini hatırlamak için önemli bir adımdı. Babaannesini ve dedesini ziyaret etmesi, onun için duygusal bir anlam taşıyordu.

Belediye Başkanıyla Buluşma

Mengen Belediye Başkanı Vural Turan’ın Arda Güler’i belediye binasında ağırlaması, genç futbolcunun memleketine olan bağlılığını gösteriyordu. Başkan Turan’ın Arda Güler’e hediye ettiği ‘Mengen’ yazılı porselen tabak, bu ziyaretin anısını ölümsüzleştirecekti. Arda Güler’in, köyünden ayrılacağı haberleri ise hem ailesini hem de hayranlarını üzecekti.

Sabah Ayrılışı

Arda Güler’in sabah erken saatlerde kentten ayrılması, onun yoğun futbol programı nedeniyle kısa bir ziyaret yapabildiğini gösteriyordu. Ancak Bolu ziyareti, onun için unutulmaz anılara ve güçlü duygulara sahip bir deneyim olmuştu. Bolu’nun topraklarında geçirdiği kısa süre, ona enerji ve motivasyon vermişti.

Arda Güler’in Bolu ziyareti, sadece bir futbolcunun ailesini ziyaret etmesi değil, aynı zamanda köklerine ve kültürüne olan bağlılığını göstermesi açısından da anlamlıydı. Onun bu samimi ziyareti, hayranlarının ve sevenlerinin de takdirini kazandı. Arda Güler’in hikayesi, sadece bir futbolcu değil, aynı zamanda bir evladın, bir torunun ve bir Bolulu’nun öyküsüydü.